Ben çok ilgimi çekmediği sürece, başladığı kitabı bitir(e)meyen, hatta çoğu zaman başlamayan biriyim. Bunun nedenini çok sorguladım. Vardığım sonuç: ilkokulda okumamla yükümlü tutulduğum kitaplardı. Hepsi birbirinden zevksizdi. Tat verselerdi zaten, şu an yüzlerce kitap okumuş biri olabilirdim. Olmadı, olamadı...
Küçükken kitap başlığı altında yaşadığım zorluklar, talihsizlikler içerisinde en azından ilgimi çeken bir dalda okuma alışkanlığı edindim. Kurgu.
Beni her zaman cezbetti. Kurgusu güzel olan filmlerden ne kadar zevk alıyorsam, kitaplar onun 3-4 mislini verebilmeye başladı.
Elbet deneyim etmişsinizdir kitaptan filme aktarılan yapıtları. İlk kitabı okuyup sonra filmini izlemeyi. Çoğu tad vermez. Nedeni basittir, günlerinizi ayırdığınız kitap, hayalgücünüzü doruklarında kullandığınız kurgu; bir anda 2 saatlik basit bir filme dönüşmüştür. Beklentileri karşılamaz, karşılayanları vardır elbet, ama geneli karşılamaz.
Behzat Ç., yayımlanmaya başlamasından oldukça uzun bir süre sonra izlemeye başladığım bir diziydi. Acayip sardı. İzlediğim en iyi türk dizisi diyebildim... Bu dizinin yararlandığı kitaplar vardı. Emrah Serbes'in elinden çıkmış; Her Temas İz Bırakır ve Son Hafriyat. Şu an ilkini okumaktayım ve önce sinema yapıtını sonra kitabını okuduğum ilk kurgu. Ve bu ilk deneyimim. Belki beklentilerimi düşük tuttuğumdan, belki başka sebeplerden, ya da sebepsiz acayip keyif veriyor. Her satırı harikulade, her cümle şükela. Bitmesin denir ya, öyle işte...
Bitmesin.