Neden bilmiyorum ama beşiktaş’la ilgili kurduğum hayallerde hep taraftarlık vardır. Ne biliyim mesela Beşiktaş 5 sene üst üste şampiyon olsun diye hayal kurmam. Tabi ki isterim böyle bir şeyin olmasını ve ya Beşiktaş’ın Avrupa da bir kupa kazanmasını, ama hayallerimde öncelik bu olmaz genelde. Önceliğim her zaman tribündür, inönü’de kapalı, kadıköy’de deplasman…
Perşembe günkü Beşiktaş-Alania maçında takımlara sahaya çıkarken, asi ruh belgeselinden hatırladığım ‘’hayi kalk ayağa’’ bestesi çalmıştı, az önce de brewer adlı ekşisözlüğün geçen haftanın en beğenilen entry’sinin sahibi arkadaşım bu şarkının slaytla hazırlanmış bir klibini attı. Klipte dikkatimi ‘’ mutlu aşk vardır’’ pankartı çekti. Yıllardır kapalı alt kombinesi hayalini kuran bünyemin bu hadiseye ulaştığı şu günlerde çok güzel geldi bu pankart. Peki neden mutlu son yoktur da mutlu aşk vardır ?
Az önce de dediğim gibi ‘’yıllardır hayalini kurduğum’’ bir şeyi elde ettim . Peki bunu elde etmek bir mutlu son mu, Yoksa aşkın ta kendisi mi? Peki ben bugün %35 zamla aldığım kombinemi çoğu insan gibi isteyip de alamasaydım, mutsuz son olmaz mıydı? Ee o zaman ne anlamı kalırdı yıllardır süren tutkumun, mutlu aşkımın?
Velhasıl kelam her geçen gün yaşam bilincimizin ödevleştiği şu zamanlarda hayallerimizi de ödevleştirmemeliyiz. Şunu yapmam lazımdı yaptım ‘’mutlu son’’, şunu çok istedim ama olmadı ‘’mutsuz son’’. Hayır, olmadı ama sen istedin oydu işte önemli olan, işte bunun için mutlu son yoktu, mutlu aşk vardı zaten..
İkinci bir velhasıl kelam kapalı gerçekten çok başka be amına koyayım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder