1 Temmuz 2011 Cuma
Daha yeni başlamıştım...İsmini sormadım, gerek yoktu.Bilsem n'olcaktı?En fazla olsa olsa zihnimde dönüp dolaşan kuyruklulara bir yenisi eklenecekti.Aslında umutsuz değildim yani beklentim yoktu ama umudum vardı.Bence her umut beklentiyi gerektirmez ama her beklentide bir umut vardır.Her neyse.. başladım ben olduğumu zannetmeye, yavaş yavaş uzaklaştım fakat hep ben olduğumu sanmaya devam ediyorum bu süreçte dikkat! Gittikçe ben olmayı unuttum; bu saçma bir ifade oldu çünkü ben ben olmadığımın farkında değildim ki.Marjinal bir nokta varmış meğer en uç , en sınır.Bir şekilde ben oraya gelmişim ve tam orada anladım "onlaşmaya" başladığımı, beni mutsuzluğa sürükleyen kıvılcım buydu.Alabildiğine mavi olan gökyüzü güneşi doğurmuş, içimi ferahlatan rüzgarını odamın penceresini aralayarak koynuma sokmuştu.Ben böyle bir yaz sabahında anladım ben olduğumu.O mu? Onu öylece sevdim ve öylesine, ardından gezindiği engellerin arasına tekrar bıraktım;artık yalnızdı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
hikaye tadında güzel bir yazı olmuş panpss
YanıtlaSil