11 Temmuz 2011 Pazartesi

İnsan Dövmek

sen sanıyor musun ki bu kalp bizi tutacak. düşürecek tabi ki..........---,..?)%
şimdi baştan başlayalım, dünyaya birlikte bakmak için eğildiğimiz zamanlarda senin gözlerinde bir ışıltı görürdüm, kalktığımızda kendi kendini seven ağaçlar gibi saçların çok güzel olurdu, her katında farklı bir hayale tutulunabilir, kalifornyada bir karavana yıldız takmak, ya da çıktığımız onca yükseklikten aşağı atlamak, ve ya en lüks otel odalarında intihar mektupları yazıp vazgeçmek ve en basiti ama güzeli elini tutmak.
ne oluyor ben anlamıyorum, gerçek bir dünya yok sanki sade bir caz ritmi seni alıp götürüyor mu benden, nasıl söylersin ben öküz severim" dedi çocuk. aklına koyduğu geceleri yapacağı kesin, sadece bekliyordu yapacaklarını habersiz. ona yakışır mıydı adam dövmek hiç aklının ucundan geçmezdi, ama içinde bir yerlerde bunun yapılabileceğini kanıtlamak istiyordu. Hem bir çiçeğin doğuşuna ısınmayı hem de ağız burun kırmayı. aynı bedende, aynı yanlışta seviştirmek kim bilir belki de onu deliler gibi istemesine sebep olacaktı, yapamayacak değildi sadece istemiyordu ama yapacaktı. istemediği çok şeyi yaptırdığından yakınıyordu hayatın bir tane eksik bir tane fazla en karmaşık paradoksun bilmecesi. ne farkederdi.
Bunlardan haberdar mıydı bilmem ama o çocuğu döveceği kesin. olay kim olduğunu bulmaktı, kim di acaba s.s. nın bulduğu yeni damızlık. belki de eskilerdendir. sade bir plan yapmaktı gereken. her şeyi anlayacağını biliyordu. gözünü korkuttuktan sonra çocuğun iletmesini istediği mesajına güveniyor ve korkuyordu,morarmış göz altlarıyla "bir öküz varmış senin anlayacağını söyledi" demesini isteyecekti. ama korkuyordu, ya onun gözünde büyük bir psikopat canlanırsa ya her şey tersine dönerse diye kendisine bile söylemeden gizlice korkuyordu.
Hiç bir şey bundan daha kötü olamazdı. o yokmuş gibi gülümseyen gökyüzüyle birlikte her sabah ayakkabılarını bağlayacaktı, test çözüp sıkılacaktı ama gökyüzünde onu gezdirebilirdi geceleri. bunu anlamak çok mu zordu. belki de zordu. onun için tanrının karısı desek bile zordu. çünkü insandı insanlarla, insanlar için...
yeşil montunu giydi, ona da küçükken babası giydirirmiş diye geçirdi aklından, odanın kokusu dışarıda olmadığı için sevindi ama o kadar yüzeysel bir sevgi, dolmuşun gürültüsüyle silindi. çocuğu öğrenebileceği birilerine gidiyordu, birisi s.s. nın nefes ritmini bozsun dişlerini tırnaklarıyla sökeceğini görüntüledi zihninde . ayığını attığı anda dolmuş olmuştu, ta kızılaya kadar........ devam edecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder