Sebebini buldum. Ben bir salgın hastalığın içine düştüm. DEXTER. Yes bebeğim, oov bebeğim. Come on bebeğim. Her neyse. Her boş vaktimi onun karşısında geçirir oldum. Amansızca ve de çılgınca, art arda bir sonraki bölümünü izler oldum. Ertesi gün sınavım olmasına rağmen, erken kalkmam bile gerekse gecenin körüne kadar Dexter izledim. Hatta gündemi twitterdan takip ediyorum dedim ya, heh onu da dizinin dolmasını beklerken oyalanmak için yaptım. Ama kınanmamalı, yadırganmamalıyım. Sevilmeli, bağra basılmalı, şefkat ilacıyla şifa sunulmalı, "nolcak olum olur öyle arada" denilmeliyim. Fakat acı olan şu ki, henüz 2.sezonda olduğumdan dolayı bi 2buçuk sezon daha bu naçiz ve sebepsiz hayatıma devam edicem. Bunu beynim engellemek istese, kalbime söz geçiremiyorum. Ve bunu ilk defa burda açıklıyorum, sanırım Dexter'a büyük saygı duyuyor, an ve an kendisine platonik duygular beslemeye başlıyorum. Bu kadar kusursuz cinayetler zinciri, bu kadar duygusuz bir erkek... En aşığım diyen adama kök söktürecek derece düşünceli ve anlayışlı bir sevgili... Her ne kadar rol yaptığını, normal görünmek için bi ilişki yürüttüğünü bilsemde etkileniyorum. Evet evet, seri katil çekiciliği olduğu da bi gerçek. Ama yaptığı işin doğruluğu ve tekniği bence ayakta alkışlanmalı.
Dexter'ın senaryosunu yazanlara sesleniyorum: Siz dev birer kedisiniz.
A lot of kisses.
Nolcak olum olur öyle arada. :)
YanıtlaSilBen de geçtim o dönemleri. Bi seri katile hak verdiğimi düşündüğüm oldu her işlediği cinayet sonrası. Çünkü o iyi insanları, masumları değil, insanlığa saygı duymayan, zararlı insanları öldürüyordu. Sonra uyandım. Aslında onları öldürmek onlara verilebilecek en güzel hediyeydi.
behzat ç siker :D
YanıtlaSilE onun yeri çok ayrı...
YanıtlaSildexter bitsin ç ye başlıcam zaten :D
YanıtlaSilOndan sonra da six feet under'a başla. Ben 3. sezona geçtim. Finaller bitince tam gaz devam edicem. :)
YanıtlaSilçürüyosun..
YanıtlaSilkolay gelsin en güzeli:D