2010 yılının başlarında ekşi sözlük yazarı değildim. uludağ sözlükte takılır, orda yazar, orda okurdum. aynı zamanda; o günlerde kafamı din konusuna yormuştum nedense. ama aklımdaki soruları cevaplamayı erteler, önem vermezdim.. ta ki; sözlükte nicklerinin arkasına saklanıp, gerçek görüşlerini laflarını esirgemeksizin söyleyen ateistleri, agnostikleri, deistleri ve müslüman olmayan yazarları okuyana dek.
zamanla kendimi bu konuları araştırırken buldum. din konusunda başlık açıp " troll lan bu " denen yazarları bile okudum. kimi zaman hak verdim, kimi zaman "saçmalamış" dedim. açtım; kur'anı okudum. zeitgeist belgeselini izledim. arkadaşlarımla tartıştım... işte bu sıralarda karşıma çıkan ve beni farklı bakış açısıyla etkilemiş olan bir yazıyı burda paylaşmak istiyorum bu yazımda.. belirtmeliyim ki bu görüşü savunmuyorum. ama görüşünü bu kadar açık bir şekilde yazan ve savunan birinin cesaretini o kadar takdir ediyorum ki. kimdir, neyin nesidir bilmiyorum. uludağ sözlük'te zero2900 nickli yazar. şu an silik, irtibata da geçemiyorum. işte yazı harfi harfine:
"allaha inanıyorum ancak onu sevmiyorum
insanları sormadan iğrenç bir hayatın içine atıp başımıza ne felaket gelirse gelsin daha kötüsü gelmedi diyerek kendisine şükretmemizi bekleyen. real bir gün dayanamayacak olan. kullarını cehennem korkusuyla secdeye kapatan ve daha da iğrenci zamanında şeytanı da kullarına secde etmediği için yakan ve ne kadar merhametli olduğunu ant içe içe kitabında övünerek anlatan ve sizin sonunuzda secde etmez iseniz böyle olur diyerek hepimizi kendine secde etmeye zorlayan varlıktır. ve öyledir ki 40 secde değil 40 bin secde bile etseniz gökten bir cumhuriyet altını düşürmez. ananı babanı sağlıklı kıldım buna şükret deyip nasılsın diye sorulduğunda bile ahmak kullarının "allaha şükür" demelerine neden olmuş olan varlıktır. varlığına %100 inandığım halde adaletine merhametine ve bonkörlüğüne inanmadığım ayrıca kirlendiğinde yenilenebilir bir dünya bırakmayarak ilk insanın yaptığı pisliğin günahını 21. yy de çekmemizi sağlayan ve herşeyden öte ısrafın en büyük günah olduğunu zırvaladığı halde sırf kullarını etkilemek için evrende milyarlarca gereksiz gezegeni yaratarak ısrafın ağlasını yaptığını düşündüğüm. kullarını kendine kenetleyerek uğrumda ölen cennetliktir diyerek intihar bombacılarının artmasına neden olmuş sözde kullarını çok seven varlıktır. dua etmemizi istesede hiçbir duanın somut karşılığını vermeyen varlıktır.ayrıca yarattığı insanla övünürken o insanların hiç birine sahip çıkmayarak tüm insanların 1 insan yüzünden mahfolma ihtimalini doğruan (bkz: apo bush recep tayyip) gözümde sıfır olan varlıktır. daha beteri ise özgür fikirlere saygı duymayan milyar küsür kulu bir fikir bir inkar veya bir dışlama gördüğünde aşşalamaya kalkar. "
bu şekilde.
yazının doğru veya yanlış yanları günlerce tartışılır, dediğim gibi. ama, belki de %99umuz, konu din olduğunda, aklımıza takılan bir soruyu içimizden kendimize sorduktan 2-3 saniye sonra bile "tövbe tövbee" diyoruz. peki bunun nedeni nedir? korku mu? yoksa küçükken babamızın bize anlattığı ve bizim komple içimize aldığımız fikirlere bağlılığımız mı? doğru olan bu mu? işte budur benim sorguladığım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder