Garip değil mi Derin? Benim seni yazan. Seni yazan benim.

Oha sabah olmuş! Ne garip tepki bu böyle sana yakıştı mı hiç? Yakıştırıp yakıştırmamak senin elinde, istemediklerini yazmayabilirsin? Emin misin, çünkü ben hiç sanmıyorum, her şeyi yazacağım her hissettiğini, düşünmediğini zannettiğin ama beyninin kıvrımlarına saklanmış düşünce kırıntılarını bile rastlayabildiğim kadar yazacağım ama utanmamalısın bundan çünkü benim seni yazan, seni yazan be-ni-M.

Benliği çalınıyordu sanki. Bu günde, şimdi de böyle bir korku sardı yüreğini. Kendini farklı saydığı bütün bu insanlardan birdenbire hiç ama hiç bir farkı olmadığını hissettiği an, gözleri kaskatı dondu, sabitlendi duvarla kirişin birleştiği yerde. Sonra sakince düşünmeye başladı, yapabildiklerini söylediklerini, zavallı yönlerini bir bir açığa çıkardı ve zavallı yönlerinin aslında zavallı olmadığını kendine ispata girişti. Bir kere herkes kadar sevgiye muhtaç değildi, daha da fazlasına muhtaçtı doyuramazlardı, gerçi kimse denememişti ama olsundu hiç doymayacakmış gibi hissederek yaşıyordu. Bu önemli bir farktı. Düşündü. Aklına gelen: yanına kimsenin yanaşıp arkadaşlığını sunmayışı oldu. Oysa dedi, bir kız gelip bana “beni tanımanızı çok istiyorum” deseydi dünyalar benim olabilirdi: bu bir zayıflıktı. İnsanlar bunun tam tersini yapıyordu çünkü yanına yaklaşanlara köpek muamelesi yapıyor sonra da hiçbir şey yaşanmamış gibi hayatına devam ediyordu. Bunu defalarca yaşamıştı Derin. Kızların gözlerine güvenip üzerlerine koşmuş ve her seferinde elinde garip bir gitar ritmiyle yere bakarak geri dönmüştü ve düşündü: bu insanların zayıflığıydı, kendisini -Derin i- tanımak istemeyen bir kız kendi beyninin kabuğundan bile utandığının farkında bile değil seni reddederken dedi sense karşındakini tanımak için kanını bile satarsın kızılaya işte aradaki fark bu, sen o aşkı reddedilmiş liseli kız değilsin rahatla sakin ol, senin adın için delirenler var içimizde biliyorsun, Olric i düşün sensiz ne yapa---------------- Sen nerden biliyorsun Olric i? Yazdıklarımı okudun değil mi? Şimdi tarafsızlığına nasıl inandıracağım insanları? Gecenin köründe senle uğraşıyorum, yaptığın iş mi şimdi senin? Peki, en azından bundan sonrakileri okuma rica ediyorum lütfen ya. Olric ne olacak? Sende kalabilir, ama ne olur dikkat et olur mu? Tamam,tamam kızma bu kadar, yapmam bir daha-------------

Yattığı yerden kalktığında tekrardan tanrı olduğuna inanmaya başlamıştı en azından bu şehrin tanrısıydı yapamadığı bir çok şey olduğu doğruydu mesela uçmak gibi ya da istediği insanı dövebilmek ama unutulmamalıydı ki tanrı(!), sayıldığı her dinde özgür iradeye dokunamayan çulsuzun biri olarak görülür, hatta tembeldir her şeye gücü yettiği halde dinlenen tek varlıktır kendisi, bu yüzden yapamadığı şeyler yüzünden Derin tanrılığından en azından tanrılık hissinden vazgeçecek değildi.

Koridorda babasının resminden gözlerini kaçırarak mutfağa girdi alt tarafı bir bardak su içecekti, ne çok tantana yaratmıştı bu mavi yaratık, neden gidip şu bankalardaki kendiliğinden su akıtan aletlerden almamışlardı sanki, izlediği filmlerle ters düştüğünü kendisi de biliyordu, kuyulardan su içmeye özenirken şımarık bir piç edasıyla konuştu ama durduramamışt kendini birden söyleyiverdi işte, bu onu kapitalist mi yapıyordu şimdi? Yabana kaçsam almayacaklarmı beni kim karışır diye düşündü ve birden bütün haklarımı elimden aldı§

Annem niye yatıyor ki, bu kadar çok uyuması çok saçma değil mi? Sonuçta benim kanımdı ölen asıl sonsuz uykularla hayatı unutmaya çalışması gereken benken ne yapıyordu bu kadın böyle sonuçta sevdiği adamdı kendi kanından birisi ölmedi ki? İnsan başkasını sevebilirdi ama insanın bir tane babası olur anladın mı? BİR TANE. Su selesi ile ilgili sinirinin bu düşüncelerini çok daha baskın bir şekilde ifade etmesine yardım ettiğini anladığında çıktı mutfaktan, uzaklara gitmeliydi

Tekrar uzandı, bu sefer uzandığı koyu yeşil bir kanepeye. Kullandığı plastik dikdörtgen prizma avucunda hitlere selam durmuş bir asker gibi gösteriyordu onu, bir bakıma ironik bir durumdu, milyonları uyutan bu iki varlığın da önünde aynı hareket yapılıyordu.İlginç diye geçirdi içinden, izlenecek hiçbir şey yok.

Derin